DİĞER
Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler vesilesiyle Erol Üyepazarcı ile yaptığımız söyleşinin ikinci bölümü: Popüler romanlar yazıldıkları dönemin aynası sayılabilir mi? Neden bazı eserler yazıldıkları dönemde çok popülerken zamanla tamamen unutulur? Uyarlama ile intihal birbirinden nasıl ayrılır? Popüler bir roman eleştirel olabilir mi? Yoksa “kanon” anlayışımızda bir yanlışlık mı var? Popüler edebiyatta kadın okurların ve kadın yazarların rolü…
OHAL'de Hayat, bir hatırlama ve hatırlatma kitabı. Zorla ya da şerle yokluğa mahkûm edilenlerin “hâlâ varız ve buradayız” deme yordamı, gücünü sözünden alanlardan sarkıtılan bir selam nidâsı
Recaizade Mahmut Ekrem'in Saime adlı romanı, Koç Üniversitesi Yayınları'nın Tefrika dizisinden yayımlandı. Reyhan Tutumu ve Ali Serdar ilk kez yayımlanan Saime'ye eleştirel bir önsöz yazdı. O metni K24 okurları için yayınlıyoruz
Modern edebiyatın başlangıcına dair şecerelerin vazgeçilmezi Namık Kemal, yeni bir edebiyatın başlangıcını meşrulaştırmak için öncelikle zemini hiçleştirir. Ancak yabancı bir edebiyatı model alarak yeni bir edebiyat başlatmak nasıl meşrulaştırılacaktır?
Döneminde göz ardı edilen Aylak Adam romanının zaman içerisinde edebiyat gündemimize geri dönüşünü nasıl değerlendirmeli? Bir kitap ya da yazar nasıl “doğru” anlaşılır? “Biliyordu; anlamazlardı” diye biten bir romanı “doğru” anlamak nasıl mümkün olur...
Araba Sevdası'nın başkişisi Bihruz, içinde yaşadığı toplumun klişeler rejimine dair sorunları olsa da edebiyattan edindiği klişelerle, yeni deneyimin akışkanlığını katılaştırabilir
Peyami Safa’nın binlerce yazısının kaderi ne olacak? Dağlarca’nın aforizma-deneme arası metinleriyle ilgilenecek biri çıkacak mı? Reşat Ekrem Koçu’nun yüzlerce yazısı gölgede mi kalacak? Nurullah Ataç’ın yazdığı birçok yazı neden kitaplarına girmedi?
Friedrich Schrader 1891 - 1918 yılları arasında İstanbul'da yaşamış bir yazar ve gazeteciydi. 100 yıl önce yazdığı İstanbul kitabı nihayet Türkçe olarak yayınlandı
Osmanlı’dan Cumhuriyet yıllarına İstanbul’u her yönüyle anlatan en sıra dışı isim, şehrin tarihinin yeri doldurulamaz kaynağı Reşad Ekrem Koçu’dur. Yalnız, elbette Reşad Ekrem Koçu'yu sadece İstanbul Ansiklopedisi ile tarif etmek mümkün değil...
Reşad Ekrem Koçu hem sırtına romancı kanatları takmak istiyordu, hem de ayaklarına tarihçinin taşlarını bağlamak...
© Tüm hakları saklıdır.